Her öykünün sonunda hikayeden bağımsız ama hikayeyi özetler nitelikte bir cümlecik ve kim tarafından söylendiği not düşülmüş. William Bulmer, Sokrates, Tolstoy, Auguste Comte, Balzac, bunlardan bazıları. Tekrar tekrar okunabilecek, sıcacık, hayat dolu bu öyküleri çok sevdim. Bunlardan ikisini buraya da not düşmek istiyorum.
Eflatun
Eflatun’a iki soru sormuşlar. Birincisi “insanoğlunun sizi en çok şaşırtan davranışları nedir?” imiş.
Eflatun tek tek sıralamış:
_ Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki çocukluklarını özlerler.
_ Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Ama sağlıklarını geri kazanmak için de para öderler.
_ Yarından endişe ederler, bugünü unuturlar. Dolayısıyla ne bugünü ne de yarını yaşarlar.
_ Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar. Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler.
Sıra ikinci soruya gelmiş: “Peki sen ne öneriyorsun?”
Bilge yine sıralamış:
_ “Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın”! Yapılması gereken tek şey sadece “kendinizi sevilmeye bırakmaktır”
_ Önemli olan, hayatta “en çok şeye sahip olmak” değil, “en az şeye ihtiyaç duymaktır”
Melek Annem
Bir zamanlar, dünyaya gelmeye hazırlanan bir bebek varmış. Bir gün Tanrı’ya sormuş.
_ Tanrım, beni yarın dünyaya göndereceğini söylediler. Fakat ben o kadar küçük ve güçsüzüm ki, orada nasıl yaşayacağım?
_ Tüm meleklerin arasından senin için bir tanesini seçtim. O seni bekliyor olacak ve seni koruyacak. Meleğin sana her gün şarkı söyleyecek ve gülümseyecek. Böylece sen onun sevgisini hissedecek ve mutlu olacaksın.
_ Peki insanlar bana bir şeyler söylediğinde dillerini bilmeden söylenenleri nasıl anlayacağım?
_ Meleğin sana dünyada duyabileceğin en güzel ve tatlı sözcükleri söyleyecek. Sana konuşmayı dikkatle ve sevgiyle öğretecek.
_ Peki Tanrı’m ben senle konuşmak istersem ne yapacağım?
_ Meleğin sana ellerini açıp bana dua etmeyi de öğretecek.
_ Dünyada kötü adamlar olduğunu duydum. Beni kim koruyacak?
_ Meleğin seni kendi hayatı pahasına dahi olsa, daima koruyacak.
_ Fakat ben, seni bir daha göremeyeceğim için çok üzgünüm.
_ Meleğin sana benden söz edecek ve bana gelmenin yollarını sana öğretecek.
O sırada cennette bir sessizlik olur ve dünyanın sesleri cennete kadar ulaşır. Bebek gitmek üzere olduğunu anlar ve son bir soru sorar:
_ Tanrı’m eğer şimdi gitmek üzereysem lütfen çabuk söyle, benim meleğimin adı ne?
_ Meleğinin adının önemi yok yavrum. Sen onu 'ANNE' diye çağıracaksın.
# #
Yazar: Reşan Yıldırım
Yakamoz Yay.
Sayfa sayısı: 225
Geen opmerkingen:
Een reactie posten